in short

English-Turkish Translation

  1. Adverb kısacası
  2. Adverb özet olarak
  3. Adverb özetlemek gerekirse
  4. Adverb hülasa
  5. özetle, kısaca, özet/hulâsa olarak, sözün kısası, velhasıl.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

in short course
kısaca.
in short order
çabucak, tezelden, süratle, acilen, acele.
in short order
hemen, derhal.
in short pants
büyümemiş/gelişmemiş (kimse), toy.
in short supply
yetersiz
in short supply
kıt
in short, …
uzun lafın kısası, … Noun
be in short supply
bir emtiadan az bulunmak Verb
be in short supply
darıdarına geçinmek Verb
goods in short supply
stoku azalan mal
invest only in short term gain
parasını sadece kısa vadeli kazançlara yatırmak Verb
be short in one's payments
ödemelerini geç yapmak Verb
be short in one's reserves
(US) rezervlerinde açık olmak Verb
fall short in one's duty
görevini yerine getirmemek Verb
in a short time
kısa bir süre içinde Adverb
in a short time
kısa sürede Adverb
in the long run
uzun vadede Adverb
in the long run
uzun dönemde Adverb
in the long term
uzun vadede Adverb
in the long term
uzun dönemde Adverb
in the short
run: kısa süre içinde.
in the short run
kısa vadede
in the short run
kısa vadede Adverb
in the short run
kısa dönemde Adverb
in the short term
kısa vadede Adverb
in the short term
kısa dönemde Adverb
short in (the) cash
kıt nakit
English-Turkish phrases from Zargan's own database